5 Aralık 2009 Cumartesi

uyanıklıklarda rüyalar

Kızıyorum bazen.
Hem de çok kızıyorum.
Yolda yürürken sana söylenirken yakalıyorum kendimi
ya da kendi içimde seninle büyük kavgalar ederken çıkardığım gürültülere uyanıyorum.
Bir o kadar seviyorum.
Yine aynı yolda yürürken senin kulağına fısıldarmış gibi güzel şeyler mırıldanırken yakalıyorum kendimi
ya da karşımdaymışsın gibi gülümserken...
Bir film afişine bakarken o filmi seninle izlediğimi düşünüp onu hayatımın en güzel filmi seçiyorum.
Hayatımın en güzel sokaklarını ve yemeklerini de böyle böyle keşfediyorum ben, senin haberin yok.
En çok Çengelköy'de peynirli suböreği yemeyi seviyoruz mesela.
Sana haber vermeden seninle müzik bile dinliyorum ben, bazen dans da ediyorum.
Sen uyu daha!
Kitaplar alıp kese kağıtlarına sardırıyorum.
Haberin olmuyor ama aslında beraber seçiyoruz o kitapları biz.
Bu göğ var ya... aslında her sabah aynı pencereden bakıyoruz oraya ama sen bunu da bilmiyorsun.
Sen çoğu zaman beni bile unutuyorsun ama ben sana onu da haber vermiyorum.