3 Şubat 2009 Salı

nedir yani?!

ne sıkıcıyım, ne tembelim. finallermiş! finalini yiyeyim! yararı olmadığı gibi zararı var bu salak olgunun. ziyadesiyle bezdirici. çok bilmişçe nasıl da inandırmış kendini gerekliliğine. uykusuzluklar, baş ağrıları ve serzenişler içinde uzadıkça uzayan üç hafta... kendini bilmez istanbul havalarında, eve gidip ders çalışmak üzere arkadaşlardan ayrılınılan sınav çıkışları ve final: dd ile inkılap tarihi dersinden kalıp gazeteci olacağına inanmak. suratına dil çıkartılıp kaçılması gereken komşunun çirkin çocuğundan ne farkı var bu işin?
tüm bu salak hengamede yaşanan ciddi olaylar... kuzen nişanlama, annenin doğum gününü kutlama, çekim yapma falan... ne derece başarılı olduğu muamma eylemler.
görülemeyen ve delicesine özlenen arkadaşlar var bir de. bunlarla bağlantılı, biralar, yemekler, kekler ve kahveler hatta. ah bir de bulunamayan sevgililer var. nişanlanan kuzenin ardından "hadi artık" dercesine atılan bakışlar ve "sana da nasip olsun inşallah" diyen teyze söylemleri var el bombasıyla havaya uçurmak istediğim. patavatsız m. var; cevapsız aramasına geri döndüğümde: "sevgili buldun mu diye merak ettim, ondan aradım." diyen, bilahare molotof kokteyli ile alev ateş yakılası.
bu ironik, karmaşık saçmalıklar ortasında histerikçe gülen ben varım. sinir krizlerimi kahkahalarla izleyen bölüm arkadaşım ö. var. büyük burunlu ve kemancı parmaklı... sınav aralarında içilen böğürtlen çayları ve ekşiyen mideler var. ben varım oralarda bir yerde. kendimi kaybettiğim ama herkeslerin kahkahalarla izlediği... zaman zaman eller var sonra sırtımda, hissedemediğim bazen ama sahiden seven ve destek veren eller.
üzülmek istemediğim için kimseye anlatmadığım kocaman gerçekler var. sonunda çok fena dağılacağım ama şu aralar hiç bu ihtimali düşünmek istemediğim gerçekler...
bense tüm bu durumların ortalaması alındığında, hayata saçma salak kulplar takan ergen kız mottoları sonucunu veriyorum. en güzide örneği görmek ister misiniz? bence istersiniz, buyurun:
"hayat şu aralar bir türlü eğitemediğim bir köpek gibi-benzetememenin dik alâsı-. halıya sıçıp duruyor. temizliyorum. yine sıçıyor. kapının önüne koyayım diyorum, aşağıdan aşağıdan mahzunca bakıyor. o kadar seviyorum ki aslında, kıyamıyorum. yüzsüzce gelip, halının ortasına yine sıçıyor."

2 yorum:

Slm Nbr dedi ki...

buyurayım ya süper burası çok modern edebi bir benzetme hıı ne dedim?neyse...
"hayat şu aralar bir türlü eğitemediğim bir köpek gibi-benzetememenin dik alâsı-. halıya sıçıp duruyor. temizliyorum. yine sıçıyor. kapının önüne koyayım diyorum, aşağıdan aşağıdan mahzunca bakıyor. o kadar seviyorum ki aslında, kıyamıyorum. yüzsüzce gelip, halının ortasına yine sıçıyor."

ondine dedi ki...

aslında okudukça ben de gülüyormuşum, bunu fark ettim. çok zekasız tepkiler veriyorum yahu :S