7 Şubat 2011 Pazartesi

Kaçak Mektuplar

Çok eski bir duygusun sen. Çok eski bir sessin, duydukça geçmişe götüren ruhumu. Eski sevgiliyi hatırlamak, çocukluğa ait unutulmuş bir oyuncağı bulmak, anneden yenilen ilk tokadı hatırlamak, babaya söylenen ilk yalanı tekrarlamak, babaannenin pişirdiği çorbanın lezzetini yakalamak, çok ağladığın bir filmi tekrar izlemek, gözyaşlarındaki tuzun tadına varmak... unutulduğu zannedilen tüm anıların toplamısın. Geçmişi acı vermeden anımsamaksın. Hatırlarken acı çekmemek kadar acılarla yüzleşmeksin bir yerde. Bu ne kadar kıymetli, bilir misin? İnsan geçmişini sevmez. Kim ne derse desin sevmez. Ya iyi şeyler yaşamadığından ya da yaşadığı güzellikleri tekrar yaşayamayacağından... yani ya pişmanlığından ya da hasetinden, umutsuzluğundan. Bu yüzden geçmişi sevdirmek büyük bir meziyettir. Odamı saran eski mobilya kokusunu sevebilmem, babaannemin saç tellerini toplayabilmem ve hala onunla uyuduğum yatakta yalnız uyumaya çalışmam bu yüzdendir. Çocukluğumda dinlediğim ninnilerin huzuru sararken kulaklarımı, içime ılıkça bir şeyler sızar. Biraz ağırdır aslında, ama başka bir yandan özümsersin bu sancıyı. Senindir, bilirsin. Tanıdıktır biraz. Gözün ısırıyordur bir yerlerden. Biraz daha sürse tamamen hatırlayacaksındır. Ama hep bir süliet olarak kalacaktır. Beceriksizdir insanın ruhu zira. Depresyonlara ve antidepresanlara her daim açık olan kapısı yüzünden hüzünlerini uzun uzadıya ağırlayamaz. Korkar yarın sabah uyanamamaktan.
Ağlarken mutlu olmasını sağlamak bir insanın, dünyanın büyük mucizelerindendir. Ben sadece babaannem için ağladım şimdiye kadar. Onunla yaşayabileceğim her şeyi yaşadığımı düşünürken, gittiğinde elimde kalan kocaman keşkelere bakarak ağladım. Bir de gövdeme büyük gelen o keskin özleme... Özlem ilk defa güzel değildi. Sonunun gelmeyeceğini bilerek özlemek hiç güzel değilmiş. Adı çaresizlikmiş meğer. Gözyaşların içine akar ve hiçbir yarayı kapatmazmış. Sen hiç bu duyguyu yaşama sevgili. Hiç istemem. Çünkü kimse yardım edemez sana. Ben bile iyi gelmem belki de. Korkarım. Yaraların dokunulmaz olur. Sen sakın sonu gelmeyen özlemlere kapılma sevgili.